19 Mayıs 2015 Salı

Bugünden Kalma Dünler...

Dünlerimin öyle çabuk geçtiğini fark ettim ki... Sanki birçok şeye karşı geç kalmışım ben... Seninle ilgili benle ilgili belki de tüm insanlarla ilgili birçok şeye geç kalmışım ben... Anlamadan daha dün oldu dediğim birçok şey aslında yıllar öncesinde kalmış olması o kadar garip ve acı geliyor ki... Düşünsene sanki daha dün gibi okula başladığım, dün gibi ilk anne deyişim, dün gibi ilk adımlarım... Aslına bakarsan ben sanırım embriyo olduğum günleri çok özlüyorum. Hiç bir şey bilmediğim dünyadan bihaber yasadığım o zamanları öyle çok özlüyorum ki keşke tekrar o zamana geri dönebilsem ve hiç doğmasam... Tanımasam hiç bir şeyi hiç kimseyi... Görmesem aslında yaşanamayacak kadar kötü olan bu dünyayı... Tanımasam keşke önce seni seviyorum deyip sonra çekip giden insanları, önce kanat takıp sonra o kanatlarla canımı acıtan insanları... Öğrenmesem keşke insanlara kötü söz söylemeyi, duyamasam keşke söylenen kötü sözleri... Yazamasaydım keşke ne acılarımı nede mutluluklarımı... Keşke her kıştan sonra bahar gelir diye avutamasaydım kendimi... Kandırmasaydım. Bahardan sonrada kışın olduğunu çok daha erken öğrenebilseydim. Keşke dünlerime bu kadar takılıp yarınlarımda ne yapacağımı düşünmesem... Ne bugünü yaşayabilecek umudum nede yarına geçebilecek cesaretim var artık. Herkeste bir kargaşa herkeste sahte gülücüklerin olduğu böyle bir dünyada yasamak zorunda olmasaydım keşke... Yüzüme gülen insanların benden sonra arkamdan konuştuklarını öğrenecek kadar şanslı olmasaydım keşke... Yürürken bile nefes alırken bile karnim tok olduğunda sırtımdaki elbiselin en iyisini olduğunda hala yeni bir şeyler almak peşinde koştuğumda vicdanım rahat olduğunda mutluluktan gülümsediğimde keşke bunların en azından birine bile ihtiyaç duyan o çocukları görmeseydim. Ayakları çıplak o kızgın betonlara basıp ayaklarına bir çöpün batıp batmayacağını dahi düşünmeden sadece yanlarından geçip giden insanların onlara iki kuruş ekmek parası vermelerini dilenirken görmeseydim. Diğer insanların onlara karsı o acımasız tavırlarını koktukları için yüzlerini buruşturduklarını ekmek parası istedikleri için onlara el kaldırdıklarını keşke görmeseydim. Annelerinin ve babalarının ellerinden bir şey gelmeyecesine çocuklarının bu şekilde yasamaya çalıştıklarını gördükleri o gözlerinden akan yaşları görmeseydim keşke... Sokakta bir kaldırımda ya da bir parkta bezende yolun hemen kenarında sadece çocuklarının biraz daha rahat uyumasını isteyen babalarının uykusuz sadece çocuklarını izleyerek geçirdiği bir gecede sıcacık yatağıma gittiğimi düşünmeseydim keşke... Ben ne elimi onlara uzatacak kadar iyi biriyim nede uzatamayacak sadece kafam çevirecek kadar vicdansızım. Keşke diyebildiğim her cümle için yaşayıp iyi ki diyebilecekleri anılar yaşatabilsem onlara... Onlara bunu yaşatabilecek biri olsam keşke... Bazen bir anne sarılmasına ihtiyaç duyacak o çocuklara sarılabilsem her seferinde her istediklerinde... Bir anne gibi abla gibi olabilsem...