14 Ağustos 2018 Salı

Hala Orada

Sanki her şey bir kuyruklu yıldız gibi geçiyor hayatımızdan... Kötü şeyler oluyorken, hayatımızdan hep kazıyarak gidiyordu yaralarımızı... Sanki şimdi canımızı acıtsa bu acılar sonrasında bize iyi şeyler olması için izin verecekler gibi... “Her gözyaşında dilek tutmana izin vereceğim.” gibi bir şey bu aslında... “Her kalp acısında sana tekrar "gülümseme" vereceğim.” der gibi... Böyle mutluluklarla mı kendimizi avutalım yoksa avuttuğumuz mutlulukları gerçek mi sanalım, bilemiyorum. Bunların küçükken gerçek olduğunu sanırdım aslında... Küçükken bir yıldız kaydığında mutlu olur dileğimi de tutardım. Ama artık yıldız kaydığında bunun bir son olduğunu bilerek nasıl iyi dileklerde bulunabilirim ki? Nasıl bu kadar görüyorken gözlerimi kapatabilirim? Hiç mi acımaz içim, hiç mi düşmez gözyaşlarım? Bilirim bu yüzden mutlu olamam yeni mutluluklara, sevinemem yeni şeylere, heyecanlanamam da… Nasıl seni kaybetmişken yeni bir mutluluk için heyecan yaparım ki şimdi… Bilemiyorum sen bana kuyruklu bir yıldız gibi değilde sanki bir güneş gibiydin...Sanki sen gidince bütün o gülümsemeler gitti. Mutluluklar, kaçamaklar, istekler, arzular gidiverdi. Ama bir şeyler hep aynı gibi… Bilmiyorsun seni nasıl özledim, nasıl sevdim, nasıl bekledim ve nasıl bekliyorum hala... Kayıp giden yıldızın arkasından bakmak gibi değildi, her gün güneşin doğduğunu bilmek gibiydi aslında… Gece bile yine orada diyordum. Gece bile beni terk etmiyor diyordum. Nasıl derim şimdi tıpkı bir yıldız gibi kayıp gitti diye. Nasıl derim şimdi onun arkasından bir dilek tutup, mutlu olmayı beklerim diye... Nasıl bir mutluluk beklerim bu acının arkasından…  Beklemiyorum bekleyemiyorum. Sadece bekliyorum hala bir gün bir yıldız gibi kayıp gitmeyi. Güneşi tekrar görmemeyi...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder